Girişimcilik ekosistemi üç bileşenden oluşmaktadır:
1. İş dünyasının içinde bulunduğu kurumsal çevre ve yatırım iklimi
2. Birbirleriyle etkileşim halinde olan aktörler – oyuncular
3. Girişimci kültürü ve davranışları
Bu üç unsur, takip edilmesi gereken yolun izlenmesine ve bilginin kullanışlı ve basit bir biçimde kümelenmesine yardımcı olur. «Girişimcilikte son dönemlerde öne çıkan konular arasında kadın girişimcilik, yeşil ve kapsayıcı girişimcilik konuları ön plana çıkmaktadır».
Girişimci ekosistemi kavramı iki kelimeden oluşmaktadır. Girişimci, mikro ve KOBİ ölçeğine sahip olan kurumları kapsar. Bu işletmeler ya başlangıç aşamasındadır ya da başlangıç aşamasını geçmiş ölçeklendirme fazına ulaşmış olanlardır. Girişimcilik ifadesinin nasıl bir tanıma sahip olduğuna baktığımızda ise; inovasyonun ve verimliliğin itici gücü olan ve sürdürülebilir ekonomik büyümenin destekleyicisi şeklinde bir betimleme yaygın kabul görmektedir. Klasik tanımda girişimciler bir işletmeyi kuran, istihdam yaratan, kaynakları mobilize eden ve gerekli operasyonel işlevleri yürüten bireylerdir.
OECD’nin tanımlamasına göre girişimciler işletmeleri kuranlar ve sermaye sahibi olanlardır. Bu kişiler değer yaratma peşinde koşarlar. Bu süreci gerçekleştirmek için ise bir ekonomik faaliyeti yaratırlar, onu büyütürler. Hedefe ulaşabilmek için ise yeni ürünleri, süreçleri ve pazarları belirlerler, sürekli bunların peşinde koşarak çalışmalarına devam ederler. Girişimciliğin ardından kullanılan ikinci kelime ‘ekosistem’dir. Yaşam biliminde ekosistem genel olarak bir sistem olarak tanımlanır veya birbirlerine bağlı olan bileşenlerin gruplarından oluşurlar. Bu yapı, çevreyle bütünleşmiş organizmalar topluluğundan veya topluluğun etkileşiminden oluşur.
Biyolojik ekosistemlerde olduğu gibi, bir girişimcilik ekosistemi farklı bileşenlerden-elemanlardan oluşur. Bu bileşenler bireyler, topluluklar-gruplar ve kurumsal yapılanmalardan (institutions) oluşur. Bunlar bir topluluk-community yaratırlar ve birbirleriyle etkileşim halindedirler; aynı zamanda çevredeki belirleyiciler, bu aktörlerin nasıl çalışacakları ve birbirleriyle nasıl bağlantılar oluşturacakları üzerinde etkilidir ve belirleyicidir.
Girişimci ekosistemlerinde çevresel belirleyiciler kanunlar, politikalar ve kültürel normlar olarak ifade edilirler. Ne biyolojik ekosistemler, ne de girişimci ekosistemleri dışarıdan bir aktör tarafından oluşturulamaz veya dizayn edilemezler. Girişimcilik destek programları karmaşık ve yüksek düzeyde dinamik ortamlarda işlev görürler.
Bu nedenle ekosistemi tasarlamak ve onu destekleyecek programları belirlemeden önce yeterince zaman ayırmak ve emek vermek gerekir.
Girişimcilik ekosistemleri hakkında ve nasıl işlediği konusunda çok sayıda tanımlama sözkonusudur. En çok kabul edilen yaklaşımlardan biri Daniel Isenberg’e aittir. Isenberg’e göre girişimcilik ekosistemleri 6 adet kümeden oluşur.
1. Politikalar
2. Finansman
3. Piyasalar
4. İnsan kaynağı
5. Destekler ve
6. Kültür
Isenberg’e göre girişimci ekosistemleri biricik-unique yapılardır ve kendine münhasır koşullar altında gelişirler. Belirli bir coğrafya içinde olmakla birlikte coğrafi bir ölçekle sınırlı değillerdir. Ayrıca sektörlere özel ekosistemler ve sektörlerler-arası ekosistemler de mevcuttur.