Sıcaklar ile Baş Ederken Bitkileri Nasıl Dikelim -2
daveroğuz@gmail.com
Dünden devam
Yediveren olmayan gülleriniz yanında; sarmaşık, baston ve çalı formundaki güllerinizi çiçeklenme bittikten sonra budayabilirsiniz. Sıcak bölgelerde, budamamanız halinde inanın gülleriniz kuraklığa daha rahat dayanacaktır. Şekil verilmiş ya da yol kenarlarına dikilmiş bordür şeklindeki şimşir veya taflanlar (Euonymus spp.) hiç bir zaman öğle güneşinin alnında kesilmez. Yoksa kalan yapraklar üzerinde güneş yanıkları oluşturabilirsiniz. Söz konusu girişimleri günün sonunda veya bol bulutlu havalarda yapmak daha iyi olacaktır. Şekil verilmiş dediklerim şu topier denilen biçimde şekil verilmiş çalılardan söz ediyorum.
Biraz da sıcakta sulamadan bahsedelim. Hep kaideleri bozmayan istisnalarla karşılaşıyoruz. Biliyorsunuz, hep bol miktarda fakat seyrek sulamayı savunuyorum. Böylece, bitkilerin kök sisteminin daha derinlere gittiğini ve susuzluğa daha çok dayandıkları da bir gerçek. Oysa, bostanda bunun bazı istisnaları var: Marullar, salatalıklar ve turplar en sık sulanması gereken sebzeler arasındadır. Domatesin sulanmasıyla bunları karıştırmayın. Hele domateslerde çiçeklenme öncesi elden geldiğince az sulamak domates verimini arttırır. Bir de, fosfordan zengin gübreleri domateste verim arttıran diğer nedenlere ekleyebilirsiniz. Diğer bir deyişle N/P/K formülünde ortadaki sayının ilk sayıdan büyük olmasına dikkat edin. Fosfor azottan çok olacak. Oysaki azot daha çok yapraklanmaya neden olur.
Suya çok gereksinimi olan sebzelere dönersek; marul ve diğer salataların kök sistemleri çok zayıftır. Ayrıca ince yapraklı olduklarından su vermezsek bunların hemen kurumasına neden olabiliriz. Bundan dolayı sulama aralarını 3 günden fazla uzatmamalıyız. Özellikle, yapraklarını da sulayabileceğiniz tek sebze budur desem sizi yanıltmam. Salatalıklarda ise, ilk başta dikim sonrasında topraklarının üzerine bolca kompost veya kuru yaprak, fındık kabukları ve ufak kırılmış dal parçalarından oluşan bitkisel örtüler eklemek kaydıyla 7-10 günde bir sulanırken; ilk meyveler belirince sulama sıklığını 2-3 günde bir olarak sıklaştırmak gerekir. Ben sizin yerinizde olsam, bitkiyi güçlendirmek için ilk bir iki salatalığı kırıp atmaya tereddüt etmem. Turplarda ise, daha başlangıçtan itibaren sulama sıklığını 2-3 günde bir olarak belirlemek gerekir. Turpları haftada bir suladığımızda sertleşmeye; daha sonra da aralığı 10 güne çıkarttığınızda acılaşmaya başlar. Aklımdayken ekleyeyim dedim.
Sıcak aylarda kuraklığa dayanıklılık konusunu daha sık olarak ele almak istiyorum. Sizinle paylaştığım ilk resim susuzluğa dayanıklı “Sempervivum montanum”. Taş bahçelerimizde yerini alabilecek, çok az su ile yaşayabilen, kışın korumaya gerek olmayan bir Avrasya sukkulenti. Arkasından da, konuyla çok ilgisi olmasa da, tam bir yaz sebzesi olan patlıcanın (Solanum melongena) çiçeği ile yazıma son veriyorum. Patlıcanda az miktarda nikotin bulunsa da; reçeli, kızartması, dolması gibi envai çeşit yemeği yapılıyor. Bizimki kadar patlıcanı bu denli kullanan başka bir mutfak var mıdır? Bilemiyorum.