Konu başlığından anlaşılacağı üzere, henüz 60 yaşıma girmiş bulunuyorum. Gerçi üzerinden bir ayı, çarçabuk geçip gitmiş bile. Ama güzel gitti Allah için. Hakkını vere vere, keyifle... Umarım bundan sonrasında böyle olur. :)
Çok klasik bir cümledir ama tekrarlamadan geçemeyeceğim. Bir kadının en güzel yaşları 40-50 arasıdır diye. Buna kesinlikle katılıyorum. Hala genç, ama olgunlaşmış olmanın, hayatta daha önünde çoook ama çok uzun zaman olduğunu sanmanın huzuru içinde , fiziksel ve zihinsel olarak en uyumlu ve sağlıklı bir dönemi kadınların.
Açıkçası 50-60 arasını pek sevdiğimi söyleyemeyeceğim. Hayatımda ki en önemli kırılmaları, zorlanmaları o dönemde yaşadım. Hani hep derler ya, kırıldığın yerden büyürsün diye, ben çok kolay büyüyemedim işte o kırıldığım yerlerden. Tekrar çocukluğuma, geçmişime gömülmek İstedim. Uykulara vurdum kendimi. Yemelere verdim. Öyle kapatacağım sandım yaralarımı. Kimselerle de paylaşamadım. Paylaşmakta zorlanan bir insan olduğum için değil. Beni anlamayıp, yargılayacaklarını düşündüğüm için de değil. Zor geldi ya paylaşmak!! Anlatırsam o yaraları tekrar kapatmak zorunda kalmaktan korktum sanırım.
Her neyse... Bir şekilde geçti o dönem. Zaman herşeyin olduğu gibi bunun da ilacı oldu şükür.
Korkularım oldu hayatta benim.. Herkes gibi, ama çoğunlukla herkesinkinden saçma. Uzun yıllar uçak korkumdan, istediğim pek çok yere gidemedim. Bu yüzden hayatı epey kaçırdığımı düşünüyorum. Mecburiyet durumlarında binmek, yapacak bir şey yok artık gibisinden kabulüm oldu. Rutinlerim vardır benim. Yapmazsam olmazlarım. Olmazsa olmazlarıma dönüşmüş. Ertelediğim çok şey var. Ciddi şekilde hayatı erteledim ben. Hep zamanım varmış, hep gücüm olacakmış gibi..
Görmek istediğim o kadar çok yer, yapmak istediğim o kadar çok şey var ki. Umarım daha zamanım vardır bunları yapmak için. Aksi durumda Tanrının sana verdiğim hayatın niye kıymetini bilemedin diye sorup, cezalandırma, hakkıdır ve haklıdır yani... Öylesine sıradan harcadım. Hayatta başardığım en önemli şey oğlum ve onu babasızlığına rağmen eksiklik duygusunu mümkün olduğunca yaşatmadan, benim aksime hayatı dolu dolu, keyfince yaşarken dahi sorumluluklarını ihmal etmeyen sevgi dolu, sosyal bir birey olarak yetiştirebilmiş olmak. Bu da az bir şey değil biliyorum ve buna şükrediyorum.
Kızım gibi yakın olduğum yeğenime dediğim gibi 60 yaşıma balıklama dalacağım ve sonrasını dolu dolu yaşayacağım inşallah.
Umutlarımı, acılarıma gömmeyeceğim. Kimindi hatırlamıyorum. “Cesaret, son duasını etmiş korkudur” diye. Son duamı ettim. Hayatı bekliyorum dermişim. Bana ve sizlere güzellikler getirmesi dileğimle.
Hodri meydan:)
66