Küresel ısınmaya karşı en etkin mücadele yine doğadan gelecek
Küresel ısınmaya karşı en son çare yine doğanın kendisinde bulundu. Dünyadaki sulak alanlar ve yeşil alanların sayısını arttırmanın bu konuda yapılabilecek en etkin çalışmalardan biri olarak açıklandı. Bu bağlamda Avrupa’nın bir çok noktasında yeni sulak alanlar yaratılmaya çalışılırken; aynı zamanda şehirlerin içinde veya yakınında klima etkisi yaratma amaçlı büyük parklar ve yeşil alanlar oluşturulma planları yapılıyor.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de betonlaşma nedeniyle şehirlerimiz artık birer ısı deposu haline gelmiş durumda. Bütün gün güneşin ışınlarını emen ve ciddi şekilde ısınan şehirler akşam bu ısıyı geri kusuyor ve bölgenin soğuması için gereken zamanın oluşmasını engelliyor. Bu işlem aynı zamanda radyasyon oranları açısından da olumsuz etki yapıyor. Bu noktadan hareket ederek, şehirlerdeki yeşil alanları arttırarak, gerçekleşen ısınmanın yüzde 35 oranında düşürülmesi planlanıyor. Böylece küresel ısınmaya karşı en iyi çözüm yine doğanın kendisinden gelmiş olacak.
Oysaki ülkemizde maalesef özellikle sulak alan konusunda ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Mevcut alanların bir çoğunu kaybetme ile karşı karşıyayız. Bu alanların ihtiyacı olan sular hızla çekilmekte. Yeraltı sularında da büyük kayıplar yaşanmakta. Kaldı ki şehirlere yakın bu araziler üzerine konut ve fabrika yapılması da çok sık gündeme gelmekte.
Taşıma suyla bile olsa mevcut sulak alanların korunması hatta genişletilmesi için harcanacak emeğin, orta vadede küresel ısınmaya karşı yapılacak mücadelede çok önemli bir yer alacağı belirtildi. Şehirlerimizin büyüme panlarına artık mahallelerdeki küçük parklarla birlikte şehrin akciğerleri işlevini görecek büyük yeşil alanları da katma zamanı geldi.
Ayrıca klima etkisi konusunda çok önemli varlıklarımız olan ormanları da, son yıllarda hızla artan orman yangınları nedeniyle kaybetmekdeyiz. Ormanlarımızı korumak adına yangın başlamadan yapılması gereken çok çalışma var. Orman Bölge Müdürlükleri ve belediyeler bu konuda gece gündüz mesai harcıyor ama, bu çalışmalar ormanlarımızı korumakta zorlandığımız gerçeğini değiştirmiyor. Bilinçlendirme, eğitme, önlem alma ve olmamasını (yanmamasını) sağlama konularında daha gidilecek çok yol var..
Dünyanın bir çok yerinde bulunan şehirlerde yapılması planlanan yeşil ve sulak alanları, önümüzdeki dönemde sık sık göreceğiz. Ülkemizin de çevre koruma, sürdürülebilirlik ve gelecek nesillere sağlıklı bir ülke teslim etme adına bu konuda daha etkin çalışmalar yapması şart gibi..