Söz konusu olan ister küçük bir mahalle takımı ya da Fortune 500’de boy gösteren dev bir kurum olsun her lider yüksek performans ile çalışacak bir ekip kurmanın kolay bir iş olmadığını bilir. Kâğıt üzerinde muhteşem gözüken birçok ekibin performanslarının (iş sonuçların) beklentilerin çok altında olduğu sık sık duyduğumuz ya da işittiğimiz vakalardır.
Ülkenin en iyi okullarından yetişmiş üç çalışanın pazarlama ekibinde harikalar yaratacağını beklemek çok tuhaf olmasa da aksinin olduğunda da şaşırmamak gerekir.
Danışmanlığını yaptığım bazı şirketlerde bu problemin yaşandığına ve yöneticilerin aklının karıştığına bizzat şahit oldum. Ne yazık ki, yüksek performanslı bir ekibi garanti eden sihirli bir formül yok. Bununla birlikte, en iyi ekipleri inceleyip ve onları daha düşük performans gösteren meslektaşlarından ayıran çeşitli temel özellikler, eylemler ve davranışlar bulmamız olasıdır.
Gelin, hep birlikte yüksek performans sergileyen ekiplerde gözlemlenen yedi karakteristik özelliğe birlikte göz atalım.
Takım Çalışmasına Değer Verirler
Ekip üyeleri işlerini yan yana çalışarak yapan kişiler değildir. Birlikte çalışarak yaratabilecekleri daha büyük bir işin parçası olduklarının farkındadırlar. Bilirler ki çoklu bakışa açısı ve yetkinliklerin ortak kullanılması karar vermeyi kolaylaştırır, daha yüksek performanslara ulaşmanın zeminini hazırlar. Özellikle zor zamanlarda takım arkadaşlarının yardımları ve destek verici sözleri ekip üyeleri için değerlidir. Keza ortada bir başarı varsa, bunun kutlanması yani zaferin paylaşılması da ekip üyeleri için normal bir davranıştır. Yüksek performanslı ekipler, ekip çalışmasının, koordinasyonun ve özgünlüğün tadını çıkarır. Kısacası ekip olarak çalışmanın faydalarını görürler.
Bireysel Sorumlulukları Anlarlar
Ekip üyeleri her şeyi tek başına yapmak yerine sorumlu olduğu işte en iyisini yapmayı benimserler.
Ekipler, her üyenin bir amaç duygusuna sahip olduğu ve daha büyük hedeflere ulaşmada ayrı, değerli bir rol oynadığını fark ettiği zaman gelişir. Birinin görevlerini etkili ve zamanında tamamlamaması, tüm insan grubu için başarıyı tehlikeye atar. Etkili ekiplerdeki bireyler, hangi belirli eylemleri gerçekleştirmeleri gerektiğini bilirler. Bütünün kendi parçalarını sahiplenirler ve benzersiz katkılarından gurur duyarlar.
Rollerin net belirlendiği çalışma koşularında ekip içi çatışmaları fazla yaşanmaz ve doğal olarak bu da ekibin performansına katkıda bulunur. Her ekip üyesinin işini ve görevlerini açıkça tanımlayarak, bir projenin hangi yönleri üzerinde kimin çalışması gerektiği konusundaki yanlış anlama ortadan kaldırılırsa çatışmanın patlak vermesini ve moralin düşmesini engellenir.
Çatışmayla Nasıl Başa Çıkacaklarını Bilirler
Akıllı takımlar, kasıtlı olarak birbirlerinin ayak parmaklarına basmaya çalışmazlar. Ancak, grup üyelerinin her zaman göz göze gelme ihtimalinin de farkındırlar. İnsanlar bazen aynı fikirde değildirler ki bu da hayatın bir gerçeğidir. Böyle durumda ekip üyeleri net iletişim ve profesyonel davranış yoluyla farklılıklarını çözerler. Takımın sorunları çözme yeteneğine olan bu inanç, birbirleriyle iyi ilişkiler içinde kalarak büyük ve küçük sorunlarla yüzleşmelerini sağlar.
Çatışma olmaz diye bir şey yoktur, illaki olur. Ancak yüksek performanslı ekipler bunu sağlıklı bir şekilde (açık ve saygılı yaklaşarak) nasıl ele alacaklarını bilirler, bu da sorunun büyümeden çözülmesi ile sonuçlanır.
İletişimde Mükemmeldirler
Açık ve net iletişim çatışmayı engellemekte veya sınırlamakta çok önemli rol oynar.
Sürekli iletişim, ekibin birbirini “okuma/anlama” yeteneğini de geliştirerek daha iyi ekip dinamikleri ve çalışma ilişkileri sağlar.
Bir ekibin etkili iletişim kurma yeteneği, pandeminin getirdiği uzaktan ve hibrit çalışmadaki artışla daha da önem kazanıyor. Tutarlı iletişim yoluyla mesafeyi kapatmak, görevlerin yapılmasını ve ekip hedeflerinin herkes için net kalmasını sağlar.
Diyebilirim ki yüksek performanslı ekiplerin iletişimi kolaylaştırmak ve optimize etmek için tasarlanmış bir iletişim stratejisi vardır. Ne zaman telefon edeceklerini ne zaman e-posta göndereceklerini ne zaman sohbet edeceklerini ne zaman Zoom’a atlayacaklarını (ve ne zaman yapmayacaklarını) ve bir ofiste birlikte çalışıyorlarsa ne zaman birbirlerinin ofislerine gireceklerini biliyorlar. İletişim konusunda destek alabilecekleri yüksek teknolojileri de kullanıyorlar
Zamanı Nasıl Yöneteceklerini Bilirler
Yüksek performanslı ekipler en önemli konulara odaklanır ve zamanlarını buna göre kullanır. Çok iyi iletişim kurdukları için, zamanlarını nasıl kullanacakları konusunda düşük performanslı ekiplere göre daha iyi kararlar verirler. Net hedeflerini, ekibin ne yapması gerektiğinin farkında olduklarından belirlenen zaman dilimlerinde öncelikleri en iyi şekilde nasıl gerçekleştireceklerini bilirler.
Her işin eşit önemde veya aciliyette olmadığının farkındalar ve işlerini en fazla etkiye sahip görevlere göre önceliklendiriyor ve yönetiyorlar. Bu, işin kurumsal hedeflerle uyumlu olmasını ve herkesin büyüme odaklı görevlere odaklanmasını garanti ediyor.
Liderlerden Destek Alırlar
Yüksek performanslı ekipler işlerini yaparken ihtiyaç duydukları birçok konuda liderlerin desteğini alırlar. Aslında liderler de onlara bu desteği vermekte çok isteklidirler. İhtiyaç duyulan kaynaklar, cevaplanması gereken bir soru, yapılan işler konusunda geri bildirim almak ya da yeni bir fikir için liderin kapısını çalmak onlar için olağandır.
Güven Ve Karşılıklı Saygı Ortamında Çalışırlar
Ekip içinde herkesin birbirine saygı duyduğu bir ilişki ortamı vardır. İnsani farklılıklar (ırk, yaş, cinsiyet) değil yetenekler ve bunların takıma katkısı ön plandadır. Birbirlerinin becerilerine ve takım hedeflerine olan katkılarına çok değer verirler. Pek tabidir ki böyle bir ortamda insanlar, alay edilmekten korkmadan fikir ve görüşlerini ifade etme konusunda kendilerini güvende hissederler. Kişinin kendine özgün benliğini sergileyebileceği bir ortam moral ve iş doyumunu artırır.
Yüksek performanslı ekiplerde güven ve saygı temel niteliklerdir. Başka bir deyişle, grup güçlü bir birlik duygusuna sahiptir. Bu nedenle iş arkadaşları, tepkilerden korkmadan kendilerini ifade edebilir ve risk alabilirler. Başarısız olsalar bile, takımın onlara saygı duyacağından ve hatalarından ders alacağından emindirler. Nihayetinde, bu sürekli öğrenme onları farklı kılan şeydir. Psikolojik olarak güvenli bir çalışma ortamı, ekip üyelerini işlerine daha fazla yatırım yapmaya ve üretkenliklerinde daha az bocalamaya daha az eğilimli olmaya teşvik eder.