Geçen haftaki yazımda iş hayatının renkli ve karmaşık olduğundan bahisle başarılı olmak isteyen yöneticilerin çalışanların kendilerinden beklediği şeylerden bahsetmiştim. Tabi ki birlikte çalıştığımız ve kısaca ekip ya da takım olarak tanımladığımız kümenin parçası olan her bir kişinin bizi ilgilendiren beklentilerini bilmek ve bunları hayata geçirmek için çaba sarf etmek sizlerin yönetici kişiliğinize değer katacaktır.
Peki ama bu yeterli midir? Özellikle astlarımızın bizden beklentilerini bilmek olası yaşadığımız an içinde yüzleştiğimiz ya da gelecek de karşımıza çıkması muhtemel sorunları ortadan kaldırabilir mi? Cevabım “Hayır!” olacak.
Üzerine eğilmemiz gereken bir önemli konu daha var; çalışanlarımızın yöneticileri olarak bizlerden istemedikleri şeyler. Çalışanlarınızın neye ihtiyacı olduğunu bilmek önemli olsa da yöneticilerinden ne istemediklerini anlamak da aynı derecede önemlidir.
Birçoğunuzun “çalışanlarımın benden duymak istemediği, ben de görmek istemediği epey bir özellik var!” dediğini duyar gibiyim. Hiç itirazım yok. Söyledikleriniz, aslına bakarsanız herkes için geçerli. Ama hepsini mütevazı bir köşe yazısına sığdırmak olası değil.
Gelin, geçen yazımda ABD’de yapıldığından bahsettiğim bir anket çalışmasından da esinlenerek, size bunların arasında kritik olarak gördüğüm ve genellikle üzerinde pek konuşulmayan dört tanesini seçeyim. Eminim katkısı ve faydası olacaktır.
1. Arkadaşlık
Çalışanların sadece %3’ü yöneticilerinin kendileri ile arkadaş olmasını istiyor. Bu bulgu bazılarımıza şaşırtıcı gelebilir. “Yöneticinin çalışanlarına arkadaş gibi davranmasının ne mahzurları olabilir?” diye sorabilirsiniz. Çok inandığım bir tanesini söyleyerek geçeyim. İş ve arkadaşlık ilişkilerinin çalışanlar tarafından iyi yönetilmediği, insanların kafalarının karıştığı epey vakaya şahit oldum. Bence arkadaşlık yerine ebeveynlikte olduğu gibi, bir arkadaştan çok lider, akıl hocası ve örnek olmak daha önemlidir.
2. Konuşma
Çalışanların sadece %14’ü yöneticileriyle ilginç sohbetler yapmak istiyor. Eminim çalışanla sohbet etmek fikri kulağa çok hoş geliyordur. Acele etmeyin, düşünün. Bu tür sohbetlerin hiç de arzu edilmeyen yönlere gittiği, çalışanlarınızın ürktüğü ya da panik olduğu anlar olmadı mı? Ben defalarca yaşadım. Hiç unutmam, bir defasında böyle bir sohbetin tarafı olan çalışanım, “Müdürüm bu konuşma biraz daha devam ederse korkarım işin kakası çıkacak” demişti.
Böyle bir deneyim yaşamamak ve yaşatmamak için planlı (yapılandırılmış) ve ucu açık olmayan konuşmalar (sohbetler) kanımca daha yapıcı olacaktır. Kısacası konuşmak çalışanlarınızla her zaman umduğunuz gibi gitmez. Astlarınız da bunun farkındadır.
3. Duygusal destek
Çalışanların %25’i yöneticilerinden duygusal destek istiyor. %75 i ise genellikle bunu bir patrondan ziyade iş arkadaşları arasında ararlar. Bunu da yadırgamamak lazım, zira oturduğunuz koltuk itibariyle çalışanlarınız ile olan ilişkiniz onların kendi seviyelerinde ve günün büyük kısmını (neredeyse tamamını) birlikte geçirdiği arkadaşlarına göre farklı olacaktır. Pozisyonunuzun getirdiği farklı bakış açısı, sorumluluklarınız, yönetici becerileriniz, çalışanınızın sizi nasıl algıladığı gibi birçok sebepten dolayı çalışanınızın sizden duygusal destek beklememesi normaldir. Tavsiyem bu konuda ısrar etmemeniz yönünde.
4. Neşeli
Çalışanların sadece %28’i neşeli veya mutlu bir yönetici istiyor. Bu ifade çalışanlar gülümsemeyi unutmuş, asık suratlı ve gergin yönetici ile çalışmak isterler anlamına gelmiyor. Böyle bir sonuca varmak çok yanlış olur. Benim bu anket bulgusundan çıkardığım ise şu: Çalışanlar yöneticilerini sevmektense onlara saygı duymayı tercih ederler. Siz yine de neşeli ruh halinizi devam ettirin ama bir taraftan da bilin ki çalışanların önemsediği saygı ve güvendir.
Bu yazımı ve geçen haftakini birleştirerek şöyle toparlamak isterim. Çalışanlarınızın sizde görmek istedikleri ya da istemedikleri özellikleri anlamak önemlidir. Yazdıklarım ve daha fazlası her zaman karşınıza çıkacaksa da tamamı ya da bir kısmı her çalışan için geçerli değildir. Bu nedenle, yöneticilerin her bir çalışanın ne istediğini anlaması ve ardından bu ihtiyaçları karşılamaya çalışması en iyisidir. Sonunda, daha memnun çalışanlar daha uzun süre bağlı kalırlar, daha sadık olurlar, daha iyi çalışırlar ve bir yöneticinin işini çok daha kolaylaştırırlar.