Asırda bir meydana gelen pandemi gibi bir olayın getirdiği risklerin yanında, küresel arz zincirinde meydana gelen aksamalar, kurumsal düzeyde ihtiyaçlara cevap verebilecek yetenekleri bünyede tutabilmek ve yenilerini istihdam edebilmek, COVID-19 variantlarının çeşitli şekilde sistemi etkilemesi, siber saldırı ve fidye yazılımları, yangınlar ve seller, belli bölgelerde jeopolitik gerginlikler ve iklim değişikliği ile ilgili konuların kayması, çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık alanında beklentiler, politik ayrılıklar ve çözümsüzlük, yapay zeka, otomasyon ve hızla gelişen dijital teknolojiler, hibrid ve uzaktan çalışma ortamlarına doğru kayma, tüketici tercihleri ve demografilerinde değişim ve büyük veri analizleri gibi faktörlerin getirdiği belirsizlikler ve buna paralel oluşan riskler, küresel iş dünyasını önemli bir şekilde etkiliyor.

     Bütün bunlar dikkate alındığı zaman, ister çok büyük, isterse de orta boy ya da küçük işletmelerin organizasyon liderleri önlerinde kendilerini ne gibi riskler beklediği konusunda belirsizlikler içinde değerlendirmelerini yapmak durumunda kalıyor. Değişimler o kadar hızlı olabiliyor ki, beklenmedik olaylar karşısında nasıl davranılması gerektiği de kendi içinde belirsizlik taşıyor.

     Organizasyonların bir çoğu, risk yönetimi açısından büyük olasılıkla şu soruyu soruyorlar: “En kritik riskler hangileridir?”. Buna verilen cevap, yönetimin bu riskleri yönetmedeki yeterli yeteneklerini içeren temeli oluşturuyor.

     Bu konu ile ilgili olarak 2021 yılının Eylül ve Ekim aylarında Kuzey Karolina Üniversitesi ve Protiviti Küresel Danışmanlık kuruluşu bir anket çalışması yaparak, 1453 yöneticinin katıldığı bir ankette küresel yönetim kurullarının düşüncelerinde ne gibi riskler düşünüldüğünü belirlemeye çalışmış. Bunun sonucu ortaya çıkan rapor, sadece 2022 yılının risklerini değil, ama riskleri makroekonomik riskler, stratejik riskler, operasyonel riskler olarak  üç gruba ayırarak, bunların 2031 yılında da nasıl etki yapacakları konusunda fikirlerini içeren bir şekilde hazırlanmış.

     Bu uzun rapora bu yazı kapsamında yer vermek mümkün değil ama bir fikir vermesi açısından raporda yer alan 2022’nin ve 2031’in en önemli 10 riskinin listesini değerlendirmeniz için yazıya ekliyorum.

2021’in EN ÖNEMLİ RİSKLERİ  

1. Pandemi ile ilgili olan hükümet politikalarının ve düzenlemelerin iş performansını etkilemesi,
2. Üst seviye yeteneklere sahip kişileri çekebilmek ve bünyede muhafaza edebilmek,
3. Pandemiye bağlı olarak piyasa koşullarında talebin azalması,
4. Dijital teknolojilerin kurumlara girmesi yeni beceriler ve mevcut çalışanların eğitimi için çok önemli çaba gerektirmesi,
5. Enflasyonist baskılar dahil olmak üzere ekonomik şartların büyüme fırsatlarını kısıtlaması,
6. Artan işgücü maliyetinin kârlılık hedeflerini etkilemesi,
7. Operayonları ve iş modelini değiştirmeye karşı olan direnç,
8. Piyasa bilgisi edinmek ve verimlilik ile etkinliği arttırmak için “büyük veri” analizini yapıp kullanmadaki yetersizlik,
9. Siber tehditler,
10. Sosyal konular ve çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık (Diversity, Equity, Inclusion - DEI) konularındaki beklentilerde meydana gelmekte olan değişimlere, kurumların cevap vermekte yavaş kalması.

2031’in EN ÖNEMLİ RİSKLERİ  

1. Dijital teknolojilerin kurumlara girmesi yeni beceriler ve mevcut çalışanların eğitimi için çok önemli çaba gerektirmesi,
2. Üst seviye yeteneklere sahip kişileri çekebilmek ve bünyede muhafaza edebilmek,
3. Yıkıcı inovasyonların hızının, rekabet kabiliyetinin çok üzerinde oluşması,
4. İş modelini etkileyen ürün ve hizmet ikame durumunun çoğalması,
5. Enflasyonist baskılar dahil olmak üzere ekonomik şartların büyüme fırsatlarını kısıtlaması,
6. Yeni rakiplerin ve sanayilerin piyasaya girmesinin pazar paylarını tehdit etmesi,
7. Regülasyonlarda yapılan değişiklikler ve operayonel elastikiyet, ürünler ve hizmetler konusunda dikkatli inceleme,
8. Operayonları ve iş modelini değiştirmeye karşı olan direnç,
9. Hibrid çalışma ortamı ve işin yapısındaki değişimlerin rekabet edebilme kabiliyetine meydan okuması,
10. Piyasa bilgisi edinmek ve verimlilik ile etkinliği arttırmak için “büyük veri” analizini yapıp kullanmadaki yetersizlik.

     Konu ile ilgili kaynağa Top risk: Proviti & NC State University’s ERM Initiative ‘den ulaşabilirsiniz.