İngiltere Bilim Bakanlığı’na bağlı olan Uzgörü Birimi, Arup Mühendislik firması ile birlikte 2050’li yıllarda dünyada imalat sektörünün karşı karşıya kalabileceği dinamikler hakkında çalıştaylar gerçekleştirmiştir. Bu çalışmalar kapsamlı raporlar haline getirilerek kamuoyuna sunuldu. Yapılan tartışmalar sonucunda doğal olarak dikkate alınan çok sayıda tema ortaya çıkmıştı. İmalat sektörünü ilgilendiren nitelikli işgücü ihtiyacından kaynakların sınırlılığına kadar geniş bir yelpazeye değinildiği açıktır.
Orta ve uzun vadeli perspektifte sektörde otomasyon alanında yaşanan büyük ilerlemelere rağmen, istihdam için hala büyük fırsatların olduğu dile getirilmiş durumdadır. Otomasyonu desteklemek üzere önemli büyüklüklere ulaşan hizmetlere duyulan ihtiyaçlar dile getirilmiş, örnek olarak lojistik yönetimi, fabrika bakımı ve pazarlama konuları öne çıkarılmıştır. Gündeme gelen diğer kritik unsurları ise nüfus artışı, yaşlanan işgücü, karmaşıklığı yönetmek, büyük veri ve daha fazla kadın işgücünü ekonomiye çekmek şeklinde özetlemek mümkündür.
İnovasyonun genel olarak yavaş ilerleme kaydettiği, devrimsel değişimlerin, evrimsel değişimlerden daha az halde rastlanır olduğu iddia edilmiştir. Bir başka ifadeyle dünyanın mevcut durumunun iyileşmesinde, küresel iklim değişikliği, gelir dağılımı adaletsizliği, kaynakların yetersizliği gibi sorunların çözümlerinde devrim ölçeğinde yeniliklere ihtiyaç öne çıkarılmıştır. Kısa vadeli perspektifte ise yoğunlaşan konular arasında genç işsizlik ve artan enerji fiyatları dikkati çekmektedir. Üç kez tekrarlanan uluslararası çalıştaylarda önümüzdeki 10 yıllar içinde çok genel bağlamda sık karşılaşılan tema sürdürülebilirlik olmuştur. Kaynakların üretkenliği – etkinliği ve atıkların minimize edilmesi altı çizilen unsurlar arasında görünmektedir.
Çalıştay dışındaki tartışmalarda üretenin ve tüketenin radikal ölçüde farklılıklar yaratabilecek olan yeni üretim modelleri irdelenmekte; nanoteknoloji, biyomimetik-biyobenzeşim, endüstriyel simbiyosis ve döngüsel ekonomi alanlarında tartışmaların yer bulduğu vurgulanmakta. Avrupa’da ve Asya’da yapılan çalışmalarda artan otomasyonun ve robotik kullanımının verimlilik kazanımları sağlayacağı gerçeğiyle birlikte, imalat sektöründe bazı mesleklerde istihdam talebini düşüreceği beklenmekte. Bu gelişmeyle birlikte özellikle yazılım geliştirme alanında yüksek nitelikli işgücü ihtiyacı belirgin bir biçimde ortaya çıkmaktadır. Üçüncü kritik konu ise büyük veri’dir.
İleri analitik, yazılımlardan ve hesaplama gücünden elde edilen yetkinlikler önemli belirleyici gelişmeler olarak adlandırılmaktadır. Büyük veri kurumlar için önemli bir potansiyel taşımaktadır. Son olarak da dağıtık üretim kavramının ortaya çıkardığı yeni modeller dikkati çekmektedir. Henüz niş bir alan olan mikro üretim yetkinlikleri ve 3 boyutlu yazıcılarla olanaklı hale gelen katmanlı – eklemeli üretim, yoğun referans verilen kavramlar arasındadır. Singapur’da yapılan çalıştayda sorulan “ya müşteri üretici olursa?” sorusu, yaşanacak değişimin ne denli büyük ölçekli olduğunu net bir biçimde ifade etmektedir.