Kışın ortasında ancak kauçuk, Afrika Menekşesi ve kaktüs çoğaltılır -2
daveroguz@gmail.com
Bu sabah cep telefonumu kaybedince size çektiğim resimlerden de oldum. Aklınızda olsun cep telefonunuzu kaybederseniz, hemen Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunu (120) arayarak telefonunuz kapalı değilse yerini lokalize ettirebilir, kullanıma kapattırabilirsiniz. Arkasından, servis sağlayıcınıza ve polise başvurmanız, gerekli zabıtları tutturmanız yerinde olacaktır.
Geçen hafta, İstanbul'da yüklü miktarda kar yağınca, benim bahçemde 3 tene servi ağacı kırıldı. Ne mutlu kimsenin başına düşmedi. Bundan dolayı, tehlikeli olan diğer iğne yapraklı ağaçları da kesmek gerekiyor. İğne yapraklı ağaçları hele de büyümüşlerse, kendi isteğinize göre kesemiyorsunuz. Önce Orman Bölge Müdürlüğünden sonra da, belediye park ve bahçeler müdürlüğünden izin almanız gerekiyor. Ağaç kendi araziniz içinde, can ve mal güvenliğini tehlikeye atıyor bile olsa, ağaç canlı ise kesmiyorlar.
Bana, tehlikeli olduğu için kestirmeye çalıştığım ağaç için gerekli izinleri almama rağmen "Beşiktaş Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü'nden" ağaç düşsün, duvarınız bile çökse bile bizim için önemli değil denildi. Diğer taraftan, evimin karşısında yeşil alanda, kardan hemen önce inanılmaz güzel bir şekilde açan badem ağacı kardan neredeyse kökünden sökülecek şekilde eğildi. Yer yer dalları kırıldı. Belediyenin bahçıvanları gelerek, güzel bir şekilde budayıp ağacı şimdilik kurtardılar. Biliyorsunuz Prunus cinsi olan ağaçlar, budanmayı pek sevmiyorlar. Gülgiller ailesinden olan "Prunuslar", kayısı, erik, şeftali, kiraz, vişne, bademi içinde barındırıyor. Bu ağaçları ancak yaprakları döküldükten sonra budamak gerekiyor. Budadığınız dalların çapı 4 cm.'yi geçmemelidir. Aksi durumda klok hastalığı oluşuyor.
Ağaç tomurcuklanma başladıktan sonra budanınca, önemli miktarda özsuyundan kaybediyor. Kesi yerinde beyaz, bazen siyah renkte sıvının aktığına şahit oluyorsunuz. Özsuyunun kaybolması, ağaçlarda klok hastalığı (yaprak kıvırcığı hastalığı) oluşturuyor. Bunu önlemek için su bazlı boya, camcı macunu ya da mastik denilen camcı macunu kıvamında macunlar kesi bölgesine sıvanıyor. Hastalığı önlemek veya tedavisi için, Bordo bulamacını dallara ve yapraklara püskürtme şimdiye kadar bilinen en etkili yöntemdir. Son zamanlarda şahit olduğum gariplikler bu kadarla sınırlı.
Son olarak başınızı fazla ağrıtmadan belirteyim, badem ağaçlarının çiçekleri -3 derecede yanıyorlar, genç meyveleri de -1 derecede ölüyorlar. Birkaç hafta önce yazmıştım. Bademi de, elma, armut gibi evinizin güney-batı yönüne bakan duvarınıza bitişik U ya da V, hatta yelpaze şeklinde budayarak duvarınızı örtebilirsiniz. Bu durumda soğuk bir gölgede yaşasanız bile sahip olduğunuz birkaç ağacı örtülerle sararak koruyabilirsiniz. Aslında bu hafta size Afrika menekşesi ve yılbaşı kaktüsünün çoğaltılmasını ballandıra ballandıra anlatacaktım. Hele yılbaşı kaktüsü, 1 ay önce baştan aşağı kırmızı çiçeklere bürünmüştü. Bu anı size telefonumu kaybettiğimden gösteremediğim için gerçekten üzgünüm.
Yılbaşı kaktüsü (Schlumbergera) ile ilgili derli toplu bir yazı yazmak isterdim ama, şimdilik bu bitkiden çelik almayı anlatayım.Tohumdan çoğaltmanın bayağı zor olduğunu biliyorum. Buna karşılık bu mevsimde çelikle çoğaltmak çok kolay. Bazen saksıdaki kaktüs boğumlarının dibinde bilhassa yaz sonunda, ufak köklerin büyümeye başladığını görebilirsiniz. Bu durumda zaten işiniz çok kolay; bu köklerin hemen altından boğumların en dar yerinden keserek ekebilirsiniz. Köklerin olmadığı durumda ise, 2'şer bölümlü tek boğumlu olarak bitkiyi kesip, bol kumlu, çakıllı toprağa ekmeniz durumda, 2-3 haftada kökler oluşmaya başlayarak, filizlenmeyi rahatlıkla görebilirsiniz. Yılbaşı kaktüslerinin Brezilya kıyı dağlarında yaşadığını genellikle susuzluktan da, suyun içinde yüzmekten de hoşlanmadıklarını belirteyim.
Çoğaltma zamanı gelen diğer bir ev bitkisi de Afrika menekşesidir. Afrika menekşeleri (Saintpaulia) yaşlanmaya başlayınca yaprak sayısı da artar. Ne yazık ki yaprak sayısı artınca, çiçek verimliliği azalmaya başlar. Bu durumda hemen yaprak çeliği alarak, bitkinizi bir anlamda klonlamanızı öneririm. Bunun için keskin bir bistüri, traş bıçağı, maket bıçağı yada keskin bir bıçakla orta büyüklükte bir yaprağı sapı uzunluğu 3-4 cm. olacak şekilde kesiniz. Arkasından, yaprak köküne kadar su dolu bir bardağa koyunuz.
Suyun içine suyun devamlı berrak kalması için ufak bir odun kömürü parçası atmayı önerenler varsa da, burada en önemli şeyin üzerini şeffaf bir naylonla kapamak olduğudur. Odun kömürünün, fidanları bilhassa mantar hastalıklarından koruduğu söylenir. Bir kaç hafta sonra yaprak sapından köklerin çıktığını göreceksiniz. Bu durumda yaprağı hafif kumlu, gübreli, kompostlu karışıma ekerek, 20 derece sıcaklıkta bir alanda tutmanızı öneririm. Daha sonra bitki büyümeye başlayınca ana yaprağı kesebilirsiniz. Ana yaprak, zaten çürüyerek kıvrılmaya başladığından bir müddet sonra kesmek gerekiyor.