Bodrum Papatyası. Kışın Çiçeklenen Bitkilerin Budaması. Japon Gülleri Bahar Bakımı.
daveroguz@gmail.com
İlkbahar geldi. Kuşların ötüşü değişti. Baştankaralar, serçeler çıldırdılar. Bizim buralarda inanılmaz melodiler çıkartan kuşlar var. Ah bu kuşları bir görebilsem. Karatavuk mu? Bilemiyorum. Belki de ağaçkakanlardır. Beş, altı hafta sonra alakargalar da buraya gelecekler buradan da İzmir, Aydın dolaylarına, belki de daha sıcak diyarlara. Bunları düşünürken, bahçemdeki Bodrum papatyalarının bu seneki kar yağışında donduklarını fark ettim. Hepsi mi? Yok. Kırk tanesinin içinde bir sadece bir tanesi kendini kurtarabilmiş. Bizde Bodrum papatyası ismi alan fazla kaprisli olmayan bu bitki ve çiçeği, daha önce “Dimorphotheca” adıyla anılıyordu ama şimdilerde bizde çok bulunan her dem yeşil cinsleri “Osteospermum” adı altında toplanmıştır.
Güney illerimizde don olmadığı zamanlar, bütün sene çiçek açabilirler. Çalının gür halini korumak için, baharın başında bütün dallarını yarısından budayabilirsiniz. İnsanın keserken içi acıyor acımasına ama, Mayıs Haziran aylarında iyi bir iş yaptığını anlıyor. Saksıya ekecekseniz her bitkiyi, 40-50 cm. arasında çapı olan bir saksıya ekmenizi tavsiye ederim. Geçirgen olan topraklara bayılan bitkimizi tatmin etmek için, 1/3 kum ile 2/3 oranında bol kompostlu, yanmış gübreli karışımları yeğleyin. -5 derecenin altındaki hava sıcaklıklarına dayanamayan Bodrum papatyası, deniz kıyısında tuzlu rüzgarlara son derece dayanıklıdır. Fazla tarihçesine girmedim, bu bitkiler Hollandalılar tarafından Güney Afrika’nın kıyı şeridinden Avrupa’ya, oradan da herhalde bize taşınmıştır.
Nisan ayı, kışın çiçek açan çalılar ve ağaçlar için en rahat budama yapılacak aydır. Böyle yazmama da bakmayın, rutin olarak budama yapacağınız anlamına gelmesin. Çok genç ağaç ve çalıların sadece solmuş çiçeklerini toplayarak, kırık dallarını budamanız yeterli olacaktır. Kış hanımeli (Lonicera fragrantissima), kış tatlısı (Chimonanthus praecox), parfüm kokusu (Sarcococca hookeriana) yaşlandıkça kabalaşarak çiçek sayıları azabileceğini göz önünde tutarak budama yapın. Kış hanımeli, zamanla gövdesinde yarıklar açılması ve renk değişimleri olacağından keseceğiniz bölgeleri kolayca anlayabilirsiniz.
İçinde bulunduğumuz Nisan ayı, Japon ya da Çin gülleri (Latincesi Hibiscus rosa-sinensis) için bakım yapma zamanıdır. Bu cefakar, vefakar ağaççıklar Haziran ayından Kasım ayına kadar cömertçe o güzel çiçeklerini sergilerler. Türkiye’de olan soğuğa az, çok dayanıklı olanlar olduğu gibi, +10 derecenin altında ölen bir yığın egzotik çeşidi var. Anlattığım gibi süper egzotik bir Çin gülünüz varsa, kışın +12 derecenin altına sıcaklığı düşmeyen bir serada veya camekanda geçirtin. Saksı değiştirecekseniz, yarı yarıya kompost ve sardunya toprağı olabilir. Yalnız saksıya ekmeden birbirine girmiş kökleri tarayarak açabilirsiniz. Değiştirmeden sonra, sulama sıklığını günler geçtikçe yavaş yavaş arttırın.
Aslında Mart ayından itibaren dalları, bitkinin yekpare formunu koruması için 1/3’den 1/4’e kadar kısaltabilirsiniz. Hava sıcaklığı 25 derece ve üzerine çıktıktan sonra güneşe çıkartabilirsiniz. Bundan sonra saksı toprağını kurutmayacak aralıklarla saksıyı sulayın. Hatta yapraklara su püskürtmeniz bitkinin çok hoşlandığı bir işlemdir. Tekrar ediyorum, saksıda yetiştirdiğiniz süper egzotik Japon gülleriniz 3 haftada bir goncalar belirene kadar sıvı bitki gübreleriyle beslenebilir. Yalnız ben şişelerinin üzerinde yazan miktarlardan 2 misli daha fazla su katıyorum. Yıllarca önce Malezya’dan gelen bir Japon gülüne yanlışlıkla bahçeye ekene kadar yıllarca baktığımı hatırlıyorum. “Hibiscus rosa-sinensis”in Malezya’nın ulusal simgesi olduğunu kulağınıza fısıldayayım. Bahçenizdeki Hibiscus’ları da, yukarıda yazdığım gibi budama ve gübreleme zamanıdır.
Bu hafta sizle bahçemdeki soğuktan kendini kurtarmış tek Bodrum papatyası ve bir sarı kantaron çeşidi olan “Hypericum odorata” meyvelerini paylaşıyorum. Sarı kantaron fotoğraflarını İstanbul’un ünlü çiçekçilerinin birinin vitrininde çektim.
Keyifli Bahçeler...