Geçtiğimiz haftanın en önemli olayı Nevruz Bayramı’nın gelişiydi. Gündönümü ile beraber takvimsel ilkbahar başladı. Doğal olarak, sıcaklar resmi bir bildiriyle başlamıyor, Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre perşembe günü İstanbul’da 0, İzmir’de 2 derece olacak. Soğuklar geçmediğinden, budama zamanı da geçmedi diyebiliriz. Bu aralarda, yakınlarım nedeniyle çokça mezarlıklara girip çıktım. Dolayısıyla da, üslubuna uymadan kesilmiş bir yığın ortanca gördüm.
Ortancaları budarken önce, kurumuş çiçeklerini alın. Arkasından ortaya doğru büyümüş yaşlı dalları kesin; böylece bitkinin havalanması daha kolaylaşacaktır. Ayrıca, kurumuş, şekli bozulmuş dalları da dibinden kesiniz. Kesimler sırasında, kesileri gözlerin 2 cm. üzerinden verev olarak yapınız. Kesinin alt ucu daima tomurcukların başlangıç çizgisinin üstünden olmalıdır. Ortanca dallarını dipten kesecekseniz elverdiğince 2 göz altta bırakınız.
Her yeri düzenli bir bahçede, lavanta (Lavandula ssp.) lavantin (Santolina ssp.) ya da altın otu (Helichrysum ssp.) gibi bitkiler yaşlandıkça kelleştiklerinden ya da karın, kışın etkisiyle biçimlerini kaybettiklerinden göz zevkinizi tırmalayabilirler. Lavantanın, lavantinin ve altın otunun şekil verme işlemleri, ılıman kışları olan bölgelerde yaz sonunda da yapılabilir. (Yukarıda adını verdiğim bitkileri, şekillerini kaybetmemesi için sık olarak, ilkbaharda daha kalın dalları, yazın sonunda uçları budamak gerekir.) Mart-Nisan ayları söz konusu işlemler için en uygun aylardır.
Uzunluk olarak, dalların 1/2’si ile 1/3’ü arasında bir uzunluğu keserek atabilirsiniz. Bunları yaparken, yağmursuz bir günde. ve donlardan sonra harekete geçmeniz gerekir. Tersi bir durumda, kesiden sonra ortaya çıkan filizlerin don ile yanmaları, kavrulmaları işten bile değildir. Yağmurlu bir günde, üstelik dalları verev kesmemeniz halinde dalın geri kalanında çürümeye neden olabilirsiniz. Üstüne üstlük, yaşlı dalları budadığınızda örneğin bir ortancadaki gibi alttan büyük canlılıkla tomurcuklanmalar olmaz ve o dal tamamen kurur.
Önemli bir konu da porsuk (Taxus ssp.), pittosporum, şimşir(Buxus), çoban püskülü (Ilex) gibi makasa gelen çok uysal(!) bitkiler haricindeki çalıları budarken kubbe şeklinde, konveks budayınız. Bizim bahçelerimizde topiyer olarak hiç kullanıldığını görmediğim gürgeni (Carpinus) de unutmamak gerekir.
Size daha önce yazdığım ve gösterdiğim gibi bazı kıymetli bitkileri sarıp, sarmalasanız bile soğuğun, karın etkisiyle yapraklarda, dallarda yanıklar meydana gelebilir. Bu durumda dalları dibinden kesmek yerine, önce ufak parçalar halinde keserek aşırıya kaçmadan canlı bölüme kadar inebilirsiniz. Soğuk bölgelerde yetiştirdiğimiz zakkum ağaçlarında bitkinin soğuktan yanması, sıkça başımıza gelebilir.
Bitkinin kökleri donmadıkça kendini toparlaması beklenir. Bekleme sırasında kesinlikle bitkiye gübre vermeyin, sulamayı da normalden fazla yapmayın. Şimdilerde İzmir ve çevresinde sıkça satılan dona dayanıklı küpe çiçeği (Fuchsia ssp.) için de aynı şeyler geçerlidir. Bu bitkiler kurumuş, yanmış bile olsalar Mayıs hatta Haziran ayı sonuna kadar beklemenizi öneririm.