Korona Aşısına Gönüllü Oldum ve Pseudotsuga Menziesii (Douglas Çamı, Douglas Göknarı)
daveroguz@gmail.com
Yeni yıla az kaldı. Pandemiye rağmen, içimizde umutlar yeşeriyor. 2020 yılında bir yığın arkadaşım hasta oldu. Bir kaçını da ne yazık ki kaybettik. Kaybettiğimiz sağlık çalışanları nur içinde yatsınlar. Her ne kadar maske takın, el yıkayın, diğer kişilerle çok yakın durmayın diye basın, yayın organlarında defalarca söylense de, hala bunları dinlemeyenler var.
Geçen aylarda yaşadıklarımı kara kara düşünürken, Cerrahpaşa Tıp fakültesinden profesör arkadaşlarım aradılar; BioNTech Pfizer aşısına gönüllü olabileceğimi söylediler. Ben de kabul ederek, Kasım ayı içinde 3 hafta arayla 2 kez aşıyı oldum. Daha doğrusu, bu bir çift kör çalışma olduğu için aşı olup olmadığımı bilmiyorum. Deneklerin yarısına aşı, diğer yarısına ise plasebo uygulandı. En azında 2 enjeksiyon yapıldı. 2. iğneden sonra 37.8’e varan ateş, kas ve eklem ağrısı, ilk 30 saat yorgunluk hissi oluştu.
Geçen çarşamba günü de antikor ölçümü için kan verdim. Sonuçlar açıklanınca da, sizi bilgilendireceğimden emin olun. Bana yapılan enjeksiyonun plasebo (kontrol grubuna yapılan yalancı aşı) olması durumunda, Pfizer ileriki bir tarihte, kontrol grubundaki deneklere de gerçek aşının yapılacağını duyurdu. Halen aşının III. faz çalışması, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fehmi Tabak tarafından titiz bir şekilde yürütülüyor. Hemen buraya bir not düşeyim, bende oluşan yan etkilerin, daha önce olduğum aşıların yan etkilerinden çok fazla olmadığını düşünüyorum. Unutmayın her aşının büyük kitlelere yapılınca hiç umulmadık bir iki yan etkisi görülebiliyor, fakat bu pandemiyi yenebilmek için toplumun en az %60’ının bağışıklık kazanması gerekiyor
Tıptan, doktorlardan söz açılmışken aklıma geldi. Edirne taraflarında fidan yetiştiriciliği yapan Op. Dr. Ali Rıza Sözenoğlu, sosyal medya hesabımda kozalak benzeri fotoğrafları görünce adını sordu. Pseudotsuga Menziesii deyince laf lafı açtı. Bu ağaçla ilgili bir şeyler yazmak farz oldu. Söz konusu ağaç Kuzey Amerika kıtasının endemik ağacıdır. Fi tarihinde, Archibald Menzies bu ağacı ilk defa görerek botanik dünyasını haberdar ediyor. Haberdar etmek deyince, makale falan yazdığını zannediyorsanız aldanıyorsunuz.
Bitkiyi, 1791 ile 1795 yılları arasında bulunduğu Vancouver adasından, İngiltere’ye getiriyor. Botanikçi Aylmer Bourke Lambert de, 1803 yılında Pinus taxifolia adını veriyor. Bundan sonra adı defalarca değişiyor. En sonunda da Portekizli Antonio do Amaral Franco 1954 yılında Pseudotsuga menziesii olarak adlandırıyor ama, kimse de bu karışık ve zor söylenen adla bir türlü anmıyor. Herkesin dilinde varsa yoksa Douglas çamı veya göknarı. Bunun nedeni ise David Douglas isimli İskoçyalı bir botanikçinin, ilk defa bu ağacı Londra’ya getirerek geniş kitlelere tanıtmasıdır. Dolayısıyla ticari açıdan pazarları fetheden daha kalıcı oluyor galiba. Şimdilerde “duglas” dendiğinde hangi ağaçtan bahsedildiği hemen anlaşılıyor.
19. yüzyılın ilerleyen yıllarında Pseudotsuga menziesii bütün Avrupa kıtasına yayılıyor. Kuzey Amerika yerlileri tarafından kayık yapımında bolca kullanılan bu ağaç, günümüzde düzgün gövdesi ve rahat işlenebilen odunu sayesinde bir çok alanda kullanılabilen endüstriyel bir ağaçtır. Orta Avrupa ülkelerinde, zamanında çokça kullanılan “akçam”ın (Pinus strobus) yerini almıştır. Endemik olduğu Kuzey Amerika kıtasının batı sahillerinde dev cüssesiyle sekoya ağaçlarıyla yarışan Pseudotsuga menziesii, 100 metreye ulaşan boylarıyla herkesi kendine hayran bırakır. Bizim ülkemizde bunun yarısına kadar ancak varır diye düşünüyorum.
Ağacı tohumdan yetiştirmek çok kolay. Tohumlar hemen yeşilleniyor. Asitli topraklardan hoşlanıyor. Hatta nötr pH’a kadar rahatlıkla büyüyor. Fidan halinde ekince kuruluğa, Mayıs ayında ve sonrasında oluşabilecek donlara, dolulara ve fırtınalara karşı duyarlıdır. Fidanlarını bahçenize ekecekseniz hızlı büyüdüğünü, 15 bilemediniz 20 sene sonra bir devle karşılaşabileceğinizi unutmayın. Bugün de sizinle, Pseudotsuga menziesii’nin yapraklarının ve kozalaklarının fotoğraflarını paylaşıyorum.