Akşamdan sabaha uzaya gidilmiyor. Amerika Birleşik Devletlerinde NASA’nın kuruluşu 1 Ekim 1958. Bundan bir yıl önce 4 Ekim 1957’de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği (SSCB) Sputnik 1’i uzaya fırlattı. Soğuk savaşta Ruslar öne geçmişti.
Amerikalılar NASA’yı kurdular, okullardaki eğitim programlarını uzay araştırmalarını özendirmek üzere değiştirdiler. Başkanı John F. Kennedy uzay yarışında Rusları geçeceklerinin sözünü verdi. 20 Temmuz 1969’da Neil Armstrong aya inen ilk insan oldu ve Amerikan başarısı olarak tarihe geçti ancak Kennedy bunu göremedi.
1957 ile 1969 arasında uzaya gönderilen ilk canlı, güneş yörüngesine oturan ilk yapay uydu, ay’a giden ilk uzay aracı, uzayda aynı anda birden fazla uzay aracı, randevu, uzayda ilk telsizli iletişim, uzayda ilk kadın, birden fazla mürettebatlı ilk uzay aracı, ilk uzay yürüyüşü gibi ilkler SSCB’ye ait. ABD ise uzayda yörünge değiştirebilen ilk insanlı aracı yaptı, iki uzay aracının ilk kenetlenmesini ve ay yörüngesinde insanlı ilk uçuşu gerçekleştirdi ve ilk insanı aya indirdi. Saha sonra bu iki süper güç işbirliği yaptı ve ortak projelerle uzay bilgilerini geliştirdiler. Amerika uzay mekiği projesini 2011’de bıraktı ve astronotlarını ISS’ye Rus yapımı “Soyuz” mekikleriyle yolladı. Astronot başına da 82 milyon dolar ödedi.
ISS, Uluslararası Uzay İstasyonu bir ortak proje ürünü. NASA, Rusya Federal Uzay Ajansı, Japonya Uzay Araştırma Ajansı, Avrupa Uzay Ajansı ve Kanada Uzay Ajansı’nın ortak projesi olan ISS’de farklı ülkelerden ortalama 6 kişilik mürettebat dönüşümlü olarak görev yapıyor. Bu projenin içinde Türkiye yok.
NASA, Ruslara astronot başına 82 milyon dolar vermek istemedi. Boing ve SpaceX şirketine 8 milyar dolarlık destek sağladı. NASA, altı astronot seferi için SpaceX şirketi ile 2 milyar 600 milyon dolarlık bir sözleşme imzaladı. İlk astronot Mayıs 2020’de ISS’ye gönderildi.
Türkiye’de Orta Doğu Teknik Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi havacılık ve uzay mühendisliği eğitimlerini ve araştırmalarını çok uzun yıllardır yapıyor. Başka üniversiteler de buna eklendi. Ancak, YÖK yönetimi, yasası ve parasal olanakları bu çalışmaların ilerlemesine olanak tanımıyor.
Elon Musk bir özel şirket sahibi, şimdi uzaya yolcu götürüyor. Altı astronot için 2.6 Milyar dolarlık destek aldı. Biz 60 yıl gerideyiz, ama araştırma bütçesi ve yatırım ile farkın açılmasını önlemek ne kadar mümkün? Bunu sorguluyor muyuz?
Uzay deyince, ESBAŞ kurucusu Kata Tuncer’i anmadan olmaz. Uzak görüşlü ve ileri teknolojinin yanında antika araba tutkunu olan Kaya Tuncer büyük uğraşlarla Ege Serbest Bölgesi AŞ’nin kuruluşlunu gerçekleştirdi ve uluslararası markaları Türkiye’ye, İzmir’e getirdi. 12 Haziran 2000 tarihinde de Serbest Bölge içinde dünyanın ikinci Uzay Kampını kurdu ve bugüne dek 250 binden fazla yerli ve yabanı öğrenci buradan uzay bilgisi aldı. Kaya Tuncer 2012’de öldü fakat uzay çalışmasına katkıları devam etmektedir.
İktidarın hemen uzaya gidiyoruz, aya roket indireceğiz, sonra sıra astronota gelecek filan politik sözleri inandırıcı olmayabilir, doğrudur. İktidarlar gelip geçer, yatırımları önemli. İlkokul çağındaki çocukların, ortaokul gençlerinin üniversiteye giderken araştırmacı ruhla uzay mühendisliği dalını seçmelerini sağlamak önemli. Mezunları yüksek lisans, doktora yapmak üzere yurtdışında uzay araştırma merkezlerine yollamak da şart..
On onbeş yıl içinde gereken birikim sağlanabilir, ancak girişimcilere de parasal destek vererek projelerini desteklemek gerekir. Ölçek açısından bir Elon musk yaratamayabiliriz. 80 Milyon dolar verirsek bir Türk astronot uzaya gider gelir, herkese uzayı anlatır. Ancak “Hatipoğlu veya Cübbeli” gibi birini yollarsak uzayın özelliklerini anlatmak yerine uzayda şunu gördüm, bunu gördüm, bana dedi ki der milleti uyutur gider… Bakalım hangisini deneyimleyeceğiz?