Yılbaşı yazıları köşe yazarları için görece yazması daha kolay yazı grubundadır. Geçmiş yıla ait değerlendirmeler yapmak bunlardan kendi payınıza düşeni yorumlamak aslına bakarsanız geleneksel bir hal almıştır. 2020 yılına ait bu son yazımı uzunca bir süredir düşünüyorum. Yukarıda da dediğim gibi görece bizler için daha kolay bir yazı grubunda olmasına karşın bu yıla ait ne yazacağımı düşündüğümde aklımda onlarca konu, bakış açısı olduğunu fark ettim.
Bu yıl günlük hayatımızda çok az kullandığımız veya daha önce hiç kullanmadığımız kelimeleri konuşma ve yazılarımızda kullanmaya başladık. Aynı okullarda Türkçe dersinde öğrendiğimiz yeni bir kelimeyi cümle içinde kullanma çalışması yapmak gibi.
İnternette okuduğum bir yazı bana ilham kaynağı oldu. ”2020 yılının kelimesi”. Dünyaca ünlü İngilizce sözlük “Collins Dictionary” yapmış olduğu araştırmalar sonucu bu yılı anlatan kelime olarak “lockdown”u belirlemiş. Türkçe karşılığı “Karantina” (Karantina biz İzmir’liler için Karataş semtinin bir kısmı yada Urla’daki Karantina adası olarak zihinlerimizde canlanır) Yine aynı sözlüğün araştırmasına göre günlük hayatımızda kullanılan kelimelerin yüzde altmış oranında kısmı coronavirüs, pandemi, karantina ile ilgili kelimelermiş. Nedir bu kelimeler diye baktığımız da Covid-19, Corona virüs, Pandemi, Karantina (bireysel ve toplumsal) sosyal mesafe, maske, el yıkama ilk aklıma gelen kelimeler.
Ben bu kelime grubuna bir de çevrimiçi görüşme, uzaktan eğitim, dijitalleşme ve ev-ofis çalışma kelimelerini ekliyorum. Zoom diye bir uygulamanın olduğunu bir çok kişi bilmezken şimdi büyüklerimiz bile bize Zoom’dan görüşme yapalım diyor. “Uzaktan eğitim” çoğunlukla üniversitelerde karşılaştığımız bir uygulama iken şimdi anaokuluna bile inmiş durumda.
Bu yıl hep söylediğimiz gibi “Dijitalleşme” kelime olarak da uygulama olarak da altın çağını yaşıyor. On yılda gelemeyeceğimiz dijitalleşme seviyesine altı hafta içinde gelindi. Evden çalışma artık pandemi sonrasında bile günlük hayatımızın değişmez bir parçası olarak yerini aldı. Yukarıdaki satırlarda verdiğim örneklere ek olarak güzel ülkemize özgü kelimelere örnek vermem gerekirse EBA, İnternet hızı, e-ticaret, temassız ödeme/ kapıda ödeme ve kargo şirketini sayabilirim.
Hukuki sözleşmelerde yer alan ve pratik uygulamasına çok da denk gelmediğimiz “mücbir şart” maddesi gibi her yıl ”sağlık, sıhhat” dilemek rutine binmiş bir kelime olmaktan çıkıp bütünüyle hissetiğimiz çok değeri bilinen bir şekil aldı.