Her zaman söylediğimiz ve yazdığımız gibi Kordon İzmir’in gözbebeği. Sahil şeridindeki bu eşsiz rekreasyon alanının girişinde yıllarca çok şeritli yol yapmak için dikilen ama plan değişiklikleri nedeni ile tamamlanamayan viyadükler yer almaktaydı.
Ulaştırma Bakanlığı’nın 90’lı yılların sonunda yaptığı plana göre; Altınyol’dan gelen çok şeritli yol, havadan yapılacak bir bağlantı ile Kordon‘a inecek ve üç gidiş üç geliş, altı şeritli yol ile Mustafa Kemal Sahil Bulvarına bağlanacaktı. Buradan da Çeşme Otoyolu’na kadar 6 şerit olarak devam edecekti.
İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB) eski Başkanı Rahmetli Ahmet Priştina zamanında, planlar değiştirildi ve Kordon’un bir otoyol yerine, halka açık yeşil alan olması için gerekli düzenlemeler yapıldı. Bu düzenlemeler arasında önemli bir ayrıntı da bildiğiniz gibi üç şeritli yol yerine; bir gidiş, bir geliş bir yol yapıldı. Bu yolu da yaparken doğal hız sınırlamasını sağlamak için, asfalt kaplama yerine, yarı düzensiz döşenmiş parke taşları kullanıldı. Yol boyuncu çeşitli noktalara yapılan cepler ile yaklaşık 270-300 aracın park etmesi de sağlandı.
Genişletilen kaldırımlar, sınırsız çim alanlar Kordon’da ayrı bir sosyal yaşamın başlamasına neden oldu. Halk deniz ile buluşurken restoranların daha geniş kitlelere hizmet etmesi sağlanarak şehire de ekonomik bir katkı da sağlandı. Yaratılan geniş meydanlarda; kültür sanat aktiviteleri konserler, geniş katılımlı mitingler yapılması için imkan doğdu.
Fakat Ulaştırma Bakanlığı değişen planlara ve Kordon’un Liman girişindeki viyadükleri, bir daha asla kullanılamayacak olmasına rağmen ısrarla yıkmadı. Bu yarım kalmış ucube beton ayaklar, üstünde yarım yamalak sabitlenmiş viyadük bağlantılarıyla birlikte geçtiğimiz ekim ayına kadar yarattığı tehlikeyi görmezden gelircesine bir şekilde bırakıldı. Defalarca yazılmasına ve İBB’nin Ulaştırma Bakanlığı’na başvurmasına rağmen viyadükler yıkılmadı.
30 Ekim’de yaşadığımız büyük depremde sözkonusu viyadük bağlantılarının bazıları yerlerinden oynayarak altında park etmiş arabaların üzerine düştü ve araçları dümdüz etti. Ancak bu deprem ile yarattığı tehlikenin farkındalığı ortaya çıkmış oldu. Bunun üzerine bakanlık açtığı ihaleyle bu viyadükleri yıkmak zorunda kaldı. Yıllardır yazdık, çizdik, söyledik, başvurduk ama maalesef; buna İzmir düşmanlığı mı, yoksa İzmir’i çirkin, yerel yönetimleri beceriksiz gösterme amaçlı yapılan çaba mı dersiniz? ne derseniz deyin, tehlike ancak oluşunca karar verilebilindi.
Şimdi viyadükler yıkıldı ve Kordon’un Alsancak Limanı girişinde geniş bir alan ortaya çıktı. Büyük bir ihtimalle buraya yapılacak park ile İzmir’in daha güzel bir görünüm kazanacak...
Yıllardır bu ucubelerin yıkılmasını engelleyenlere gelince. Eğer o gün o beton blokların altında ölen vatandaşımız olsaydı; bunun vebali, yıkılmasını engelleyenlerin veya görevlerini yapmakta imtina edenlerin olacaktı.